Yaşlılıkta cinsel yaşam

Yaşlılıkta cinsellik, uzun yıllardır uygunsuz bir davranış olarak görülürdü. Ancak, günümüzde neredeyse hiç kimse artık bu görüşü desteklemiyor. Buna rağmen ve yine de, bu düşünce hala etkisini sürdürmektedir. Bu nedenle de, yaşlı çiftelerin büyük çoğunluğu seksten uzak durmaya gayret etmektedir. Eşlerin her ikisinin de artık sekse karşı ilgi ve istek duymamaları durumunda, buna karşı söylenecek elbette bir şey yok. Ancak, yaşlılıkta bile cinsellik, seks hala karşılıklı yakınlığı ve sevgiyi ifade etmenin en yoğun ve tatmin edici yolu olabilir. Buna karşın, vücudunuzdaki seksi etkileyebilecek değişiklerin farkında olmanızın ve davranışlarınızı buna göre ayarlamanızın gerektiğini, unutmayın.

Aşağıdaki bölümlerde, yaklaşık olarak 60 yaşından itibaren erkeklerde ve kadınlarda görülebilecek değişimler tanımlanmaktadır.

Erkeklerin tarafındaki değişimler:

  • Yeterli seviyede bir ereksiyona ulaşmak için, daha uzun bir süre ve bazen de daha yoğun bir şekilde uyarılmak gerekebilir.
  • Ereksiyon, genç yaşlara göre daha zayıftır.
  • Orgazma ulaşmak daha uzun bir süre gerektirebilir.
  • Sperm miktarı azalır, boşalma genellikle sadece bir kaç damla şeklinde gerçekleşir.
  • Penis, orgazmın ardından hızla küçülür. Yeniden ereksiyona ulaşmanın süresi ise (duyarsız dönem, uyarılma aşaması, ereksiyon süresi) önemli ölçüde uzar, hatta saatler ile günler arasında değişen bir süreyi gerektirebilir.
  • Gece ve sabah ereksiyonları çok nadir gerçekleşir ve çok daha zayıf olurlar.

Kadınların tarafındaki değişimler:

  • Vajinal duvarlara giden kan akışı zayıflamıştır. Bunun sonucunda, cinsel olarak uyandırıldığında vajina artık çok nemli olmayacaktır. Bu da, cinsel ilişki sırasında acı ve ağrı hissedilmesine neden olabilir.
  • Vajinal duvarlar incelmiştir ve elastikiyeti azalmıştır. Bu nedenle, cinsel ilişki sırasındaki darbeler, mesanenin üzerine daha güçlü etki eder. Bu da, idrar kaçırmaya, idrar yapma ihtiyacı hissedilmesine ve cinsel ilişkiden sonra idrarını yapma isteği oluşmasına neden olabilir.
  • Cinsel uyarılma karşısında göğüslerin büyümesi azalır, meme uçlarında dikleşme olmayabilir.
  • Göğüslerdeki hassasiyet azalır. Göğüslerin öpülmesi veya okşanması daha az zevk verir.
  • Cinsel uyarılara karşı verilen tepki yavaşlar ve zayıflar.

Cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrılara karşı, eczanelerden reçetesiz olarak alınabilen bir kayganlaştırma kremi temin edilerek kullanılması genellikle faydalı olabilmektedir. Bir kayganlaştırma kremi kullanılmasına rağmen, yine de acı ve ağrı hissedilmesi durumunda, sadece reçeteyle satılan östrojen içerikli bir yağlama kremi temin edilerek, vajinal elastikiyet artırabilir. (Bu konuda mutlaka Kadın Hastalıkları Uzmanı’na başvurmanızı tavsiye derim)

Hastalıkların neden olduğu değişimler

Yaşlılıkta, vücut hastalıklara daha duyarlı hale gelir. Bu hastalıkların büyük çoğunluğu, cinsel işlev bozukluklarına neden olur. İlaveten, bazı ilaçların cinsel yeterlilik üzerinde olumsuz yan etkilere de neden olmaktadır. Ancak, bunların her ikisi de, seksten kaçmak ve kaçınmak için bir neden oluşturmaz. Çok sayıda etkili yardım seçenek ve imkanları mevcuttur. Lütfen, bu konuyu aile hekiminiz ile çekinmeden görüşünüz.

Sonuçlar:

Erkeklerde ve kadınlarda yaşa bağlı olarak görülen normal fiziksel değişiklikler, cinsel faaliyetlere son vermeyi gerektirmezler. Tam aksine Avrupa’da ki cinsel terapistler, düzenli seks faaliyetlerinin bu değişimler üzerinde çok etkili oldukları ve değişim süreçlerini yavaşlattıkları konusunda hemfikirdir. Yaşlılığa bağlı değişimlerin, daha az haz ve zevk veren bir cinsel hayata neden olmasına izin verilmemelidir. Bu değişimler, kesinlikle bir olumsuzluk olarak algılanmamalıdır. Çünkü bu değişimlerin bir diğer güzel yanı ise, erkek tarafın orgazm süresini uzatmaktadır. Bu durum da her iki taraf için de haz ve zevk veren bir seks deneyimi yaşayabilme fırsatı sağlamaktadır. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken, eşlerin yaşadıkları zorluklar hakkında birbirleriyle konuşabilmeleridir. Zira ancak bu sayede mevcut durumlarına özel olarak şekillendirecekleri kendi özel cinsel hayatlarını oluşturabilmeleri mümkün olacaktır.

(Yayınlanan yazılar kaynak göstermeden, izinsiz kullanılması, kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Yayınlanan yazılar, makaleler, haberler kaynak gösterilerek içeriği değiştirilmemek şartıyla yayınlanmasına izin verilmektedir.)

Abdullah ÖZER

Sosyal Çalışmacı, Bilim Uzmanı (Klinik Psikoloji), Aile Danışmanı

Uluslararası Akredite olmuş olduğu Psikoterapi Ekolleri ve Yöntemleri:

Ego State Therapy International (ESTIAkredite Ego State Terapisti
Ego-State-Therapie Deutschland (EST-DEAkredite Ego State Terapisti
Deutsches Focusing Institut (DFIAkredite Focusing Danışmanı/Terapisti
Deutsche Gesellschaft für Sexualforschung e.V. (DGfSAkredite Cinsel Danışman
Milton Erickson Gesellschaft für Klinische Hypnose e.V. (M.E.G.Akredite Hipnoterapist
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPPAkredite Pozitif Psikoterapi Danışmanı
Viktor Frankl Institute Vienna (VFIAkredite Logoterapi ve Varoluşçu Analiz Eğitmeni

Üyesi olmuş olduğu Uluslararası Mesleki Kuruluşlar:

International Society of Hypnosis (ISH)
European Society of Hypnosis (ESH)
Milton Erickson Gesellschaft für Klinische Hypnose e.V. (M.E.G.)
Viktor Frankl Institute Vienna (VFI)
World Association for Positive and Transcultural Psychotherapy (WAPP)
Deutscher Dachverband Für Psychotherapie (DVP) e.V.

Psikosentez Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Türkiye İzmir'de ve Almanya Münih/Düsseldorf şehirlerinde Almanca ve Türkçe yüz yüze seanslar vermektedir. Bunun haricinden Dünya'nın neresinde yaşıyorsanız yaşayın Türkçe ya da Almanca Online Terapi, Online Cinsel Terapi, Online Psikoterapi ya da Online Psikolojik Danışmanlık ile SKYPE ya da WhatsApp üzerinden seanslara katılabilirsiniz. Bunun için Online Terapi sayfamıza göz atabilirsiniz.